Bir zamanlar, valilerden birinin çok güzel bir bahçesi vardı. Rengârenk çiçeklerle donatılmış, tam bir zevk ve sefa yeriydi. Vali bir gün, bu bahçeye geldi ve bahçede bahçıvanın hanımını gördü. Kadın çok güzeldi. Vali, bir bahane ile kadının kocası olan bahçıvanı dışarıya gönderdi. Kadına da şöyle dedi:
— Bahçenin kapılarını kapat. Hiçbir kapı açık kalmasın!
Kadın, hem akıllı ve namuslu, hem de uyanık biri idi. Valinin kendisine kötü niyet taşıdığını anladı. Gidip bir ağacın arkasına saklandı ve bir müddet sonra gelip valiye:
— Kapıları kapattım. Yalnız bir tanesi kaldı.
Onu kapatmaya gücüm yetmiyor. Ne kadar uğraşsam da kapatamıyorum, dedi. Vali merakla sordu:
— Kapanmayan o kapı, hangisidir? Kadın ibret verici şu cevabı verdi:
— Bu kapı, Allahü tealanın bizi gözetlediği kapıdır.
Vali, kadının bu sözünü duyunca, hemen pişman olup tövbe etti. Kendisini ilme ve ibadete adadı ve Allahü tealanın sevgili kullarından biri oldu.