Rabb'imiz, mü'minler arasında kötü şeylerin yayılmasından hoşlananlara bu dünyada da ahirette de can yakıcı bir azap olduğu ikazında bulunuyor. (Nur: 24/19). Dedikodu, gıybet, başkalarının ayıplarını araştırmak (tecessüs), koğuculuk, kesinlikle haram olan davranışlardır. Ahir zamanın zor şartlarında zaten zar zor denkleştirebildiğimizsevaplarımızı bir iki dakikalık lüzumsuz konuşmalarla heba edip, azapla yüz yüze gelmeyelim. Bakın, Ebû Hüreyre (radıyallahu anhın) rivayetine göre, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyor:Bir kul, bu dünyada başka bir kulun ayıbını örterse, kıyamet gününde Allah da onun ayıbını örter. (Müslim, Birr 72.) Bu sözler, bizim için müjde olmalı.
GÜNAHKÂRA KARŞI TAVIRDA ÖLÇÜ
Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:İşlediği günahları açığa vuranlar dışında, ümmetimin tamamı affedilmiştir. Bir adamın, gece kötü bir iş yapıp, Allah onu örttüğü halde, sabahleyin kalkıp:Ey falan! Ben dün gece şöyle şöyle yaptım.demesi, açık günahlardandır. Oysa o kişi, Rabb'i kendisinin kötülüğünü örttüğü halde geceyi geçirmişti. Fakat o, Allah'ın örttüğünü açarak sabahlıyor.(Buhârî, Edeb 60)
Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) şöyle dedi: Nebî (sallallahu aleyhi ve sellem)nin huzuruna şarap içmiş bir adam getirdiler. Peygamber Efendimiz: Ona had vurunuz.buyurdu. Ebû Hüreyre der ki: Bizden eliyle vuran, ayakkabısıyla vuran ve elbisesiyle vuranlar oldu. Had icra edildikten sonra adam ayrılıp gidince, ashâbdan biri, Allah seni kahretsin, rezil etsin.dedi. Bunun üzerine Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem),Böyle demeyiniz, onun aleyhine şeytana yardım etmeyiniz.buyurdular. (Buhârî, Hudûd 4, 5)