Kur'ân dinlenmezse
İslâm bir hayat dini, Kur;ân bir hayat kitabıdır. Düstur ve prensipleriyle hayatı düzene sokar. Dünyada ve ahirette saadete ulaşabilmek için gerekli olan herşeyi emreder, zararlı şeylerden de sakındırır.
Meselâ Kur;ân;ın düsturlarından birisi kardeşliktir. İnananların kardeş olduğunu bildirir. Bu kardeşlik bir binanın taşları gibi kenetleşmeyi, tek vücut olmayı gerektirir. Çekişme, kavga, gürültü, ayrılık ve gayrılıkları kesinlikle yasaklar.
Hırs ve şikaka, yani ayrılık ve gayrılıklara girmek demek, kuvveti boşa harcamak, bütün bütün zayi etmek demektir. Kur;ân bu konuda bizleri uyarır, ;İhtilâfa düşmeyin, sonra cesaretiniz kırılır, kuvvetiniz elden gider1 buyurur.
Kur;ân;ın böyle hayat verici prensipleri can kulağıyla dinlenip uyulduğunda toplum düzeni sağlanmış, huzur dolu bir iklimde yaşanmıştır. Aksi halde dış kuvvete dahi gerek kalmadan ehl-i iman birbiriyle boğuşurken güçlerini hiçe indirmiş, zayi etmiş, zillete düşmekten kurtulamamışlardır.
Ne acıdır ki ahirzamanda da Süfyan ve Deccal gibi nifak ve zındıka başına geçecek muzır ve müthiş şahısların Müslümanların ve beşerin hırs ve şikakından istifade ederek az bir kuvvetle insanlığı hercü merc edeceği ve koca âlem-i İslâmı esaret altına alacağı bildirilmiştir.2
Bugün dünyada yaşanan olaylara baktığımızda ehl-i îmanın bu hususa ne kadar dikkat etmesi gerektiği anlaşılır? Bediüzzaman Hazretleri ehl-i imanı şöyle uyarır:
Ey ehl-i îman! Zillet içinde esaret altına girmemek isterseniz, aklınızı başınıza alınız. İhtilâfınızdan istifade eden zâlimlere karşı, ;Ancak inananlar kardeştir kala-i kudsiyesi içerisine giriniz, tahassun ediniz. Yoksa ne hayatınızı muhafaza ve ne de hukukunuzu müdafaa edebilirsiniz. Mâlûmdur ki iki kahraman birbiriyle boğuşurken, bir çocuk ikisini de dövebilir. Bir mîzanda, iki dağ birbirine karşı muvazenede bulunsa, bir küçük taş muvazenelerini bozup, onlarla oynayabilir. Birini yukarı, birini aşağı indirir.
;İşte ey ehl-i îman! İhtiraslarınızdan ve husûmetkârâne tarafgirliklerinizden kuvvetiniz hiçe iner. Az bir kuvvetle ezilebilirsiniz. Hayat-ı içtimâyenizle alâkanız varsa, Mü;min mü;min için sağlam bir binanın birbirine kuvvet veren taşları gibidir düstur-u âliyeyi, düstûr-u hayat yapınız. Sefalet-i dünyeviyeden ve şekâvet-i uhreviyeden kurtulunuz.
Dipnotlar:
1. Enfal Sûresi: 46.
2. Mektûbât, s. 260.
3. Enfal Sûresi: 73.
4. Buharî, Salât: 88; Müslim, Birr: 65.
5. Mektûbât, s. 261.