SELAMUNALEYKÜM MİSAFİR!
Sitemizden
yararlanmak we bu ailenin bir parçası olabilmek için lütfen üye olunuz!


SELAMUNALEYKÜM MİSAFİR!
Sitemizden
yararlanmak we bu ailenin bir parçası olabilmek için lütfen üye olunuz!


Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Burada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..."

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
**Erva-Eslem**
Admin
**Erva-Eslem**


Mesaj Sayısı : 701
Kayıt tarihi : 07/09/09

Burada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Empty
MesajKonu: Burada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..."   Burada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Icon_minitimeÇarş. 21 Ekim 2009, 13:21

cenneti aletle yapmadılarBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv niyetten ubudiyetten yaptılar."
-Mevlânâ

Önce "iş makineleri" göründü uzaktan. Yaklaştılar. Hayretle seyretmeye koyuldu onların o fısıltılı gelişlerini. Nefeslerden yapılmış şeffaf tekerlekleri üzerinde hışırtıyla ilerliyorlardı. Kepçelerinin keskin dişleriBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv iri parlak bıçakları katı sessizliği parçalamaya başladı. Çatır çatır söküp attılar vurdumduymazlığın boz bulanık çamurlarını. Temiz seslerinBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv tatlı nefeslerin eğesinde bilenmiş bıçakları gafletin kayalarına dokunur dokunmazBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv hayretten kıvılcımlar çıkardılar. Cansızlığın taşlarıBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv nankörlüğün sağır kayaları yarıldı; bağırlarından bengisular fışkırmaya başladı.
Sonra Burada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv makineler tonlarca şükür ve sabrı karmaya başladılar. Sessizliğin dağıldığıBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv gafletin sökülüp atıldığıBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv nankörlüğün parça parça edildiği o cıvıltılı alana döküldü şükür-sabır çimentosu. Rahmet yağmurlarıyla yıkandı temel...

Temiz niyetler üzerine kuruldu bina... Duvarlar yükselmeye başladı hızla... Takvadan tuğlalar dizildi üst üste... Hüsranı dışarıda bıraktıBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv rahmeti içeride bıraktı duvarlar. Darlıklar dışarıda kaldıBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv genişliklere odalar açıldı takva takva üstüne kondukça.. Var edilen her şeyBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv hayırla yad edilen her dilberBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv hayranlıkla tanışılan her güzelBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv şükürle tadılan her nimet içeride kaldı.. Dışarıda şer.. Dışarıda hiçlik.. Dışarıda lüzumsuzluk. Dışarıda yalan. Dışarıda boş söz.. Dışarıda kaldı hüzün ve korkular... Hayranlık bahçeleri doluştu içeri.. Rahmet yağmurları indirildi tavandan içeri... Çiçeklerin hepsi içeride açtı. Rayihaların hepsi damlaya damlaya gül oldu. Dışarıda kaldı tüm çirkinlikler..
Kapılarını tekbirden çattılar odaların... "Allahüekber"in manası tel tel açıldıkçaBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv içeri koşuştu izzetlerBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv yüceliklerBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv yakınlıklar. Zilletlerin üzerine kapandı kapılar. Alçaklıklar eşikten yüz geri etti. Aşağıların aşağılarını uzakta bıraktı kapılar... Gıybetlerin iğrenç kokuları erişemedi içeri. Riyaların çirkin yüzleri silindi uzaklarda.
Oda oda genişledi bina. Odalar odalara açıldı. Genişlediler.. Sonsuza doğru genişlediler... Sevdaların hepsini çevreledi duvarlar. Vedalara veda etti duvarlar. Fenanın soğuğu giremedi içeri. Hiçliğin berisindeBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv varlığın ortasında kuruldu çatısı binanın. Arttıkça artan mümin hayreti kadar yükseldi tavan. Göğe doğru yayıldı. Minnettarlığın sonsuz mavisinde kurulan gökler tavan oldu odaya. "Sübhanallah"tan avizeler indirildi odaların ortasına... Pırıl pırıl tenzih kristalleri uç uca dizildi avize diye. "Vechullah"ın tanıdık yüzü nur indi değdi her köşeye. Ünsiyet saçıldı zeminin her noktasına. Sonsuz yakınlıktanBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv ebedî mutluluktan ışıltılar süzüldü. Gölgeler ve ışıklar oynaşmaya başladı hoş sohbetten çatılmış sedirler üzerinde. Sıcacık dudaklara aşkla değmiş salâvatlardan güller açıldı odanın başköşesinde. Bülbül şakımalarındanBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv seher vakti zikirlerinden aynalar dikildi duvarlara. Kıbleye döndükçe yeniden inşa edilen yüzünün nurunu seyre dalsın diye namaz ehli. Mahcup yüzlere serince değmiş gözyaşlarından havuzlar açıldı odanın göbeğine. Dünyaya uzakBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv ahirete yakın ağlayışlarıyla dinlensin diye kutlu misafir. Mahzun kalpleri yakıp kavurmuş tövbelerden pencereler açıldı Cemâlullah denizlerine. Kardeşlik hazzındanBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv muhabbet tadından dokunmuş halılar serildi zemine. Ayaklarına sımsıcak vuslatlar değsin diye.. Sevinçli secdelerin billur sularından çeşmeler kuruldu gül bahçelerinin başına.
Nehirlerin çağıltısı duyuldu sonra. Hak adına susmuşluğunBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv gerçek hatırına küsmüşlüğün kuytularından kaynayan nehirler... Sabredenin ayakları altında akışmaya başladılar. Yetim başları okşamış elleri menekşe kokularıyla mayalandı. Kimselerin görmediği fukaraları gören mümin gözlerine vuslattan sürmeler çekildi. Uykusunu teheccüdlerle bozmuş âşıkların kirpik uçlarına ebedî sevinçler asıldı.
Meyveler geldi sonra.. En sonunda.. Rengarenk tebessüm çiçekleri arasındanBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv cömertlikten eğilmiş dal uçlarından tazecik meyveler uzandı ellerine. Tanıdıktı meyveler. Öyle kiBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv hatırladığı şükür anlarının hepsi dilim dilim olmuştu meyvelerde. Hasretle aradığı eşsiz mutluluk anlarının çekirdeklerine sarılıydı meyveler. Tekrar tekrar yaşamak için can attığı doymuşluklarının bitmesin diye titizlendiği ilk lokma hazzının kabukları içindeydiler. Oruçlu ağzının hoş kokularıyla bezenmişti nimetler. "Elhamdülillah"ları tadındaydı hepsi... Sonsuz bir şimdinin tabağındaBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv saf çocuk sevinçlerinin sepetleri içinde .. MeyvelerBurada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..." Smiliv meyveler...
"Elhamdülillah"larını yemeye başladı mümin. Utangaç bir sevinçle. En Sevgili'nin ellerinin gül tabağından..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Burada 'Elhamdülillah' dersin orada 'Elhamdülillah' yersin..."
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» KALBDENKALBE MESAJLAR(BUGÜN BURADA ÖLEN BİR ÇİNLİ VARMI)
» Sadece "Hak" Deyip Sussak...
» ÜSTAD NECİP FAZIL'A DAİR.. "Mantık Kabul Eder, Ruh Kusar!"
» Ruhunuz"a Fatiha Okuyun...!
» bizim de bir "ömer duamız" var mı?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: İslâm-i Konular :: BiR KıSSa BiN HiSSe [ KıSa KıSSa] :: Dini Makale ve Yazılar-
Buraya geçin: