Fâtıma, “fa-ta-me” kökünden geliyor. Çocuğu sütten uzaklaştırmak anlamında lirik bir hakikate işaret ediyor. Suyuti ve Taberi, Peygamber’in “Kızımı Fâtıma diye adlandırmamın tek sebebi, Allah’ın onu ve onu sevenleri cehennemden uzak tutacağı gerçeğidir.” sözünü kayda geçirirler.
Eşrefünnisa: Kadınların en şereflisi, hanımların en onurlusu anlamına gelir.
Seyyidetünnisa: Kadınların efendisi.
Tahire: Hz. Fâtıma’nın tertemiz olduğunu anlatan isimlerinden biri. Bu isimle, Fâtıma’nın Peygamberimiz’den bir parça olduğu bilgisine atıf yapılır.
Betûl: O’nun nefsani kirlenmelere karşın korunmuşluğunu, iffetli ve onuruna düşkün olduğunu anlamlandırır.
Zekiye: Bu isim O’nun arı duru hale getirilmiş hanımlığını anlatır.
Marziye: Allah’ın kendisinden razı olduğu, Rabb’ine varmaya hazırlanmış kişi anlamındadır. Bunun diğer bir formu olan isim ise Raziye’dir ki, Allah’tan razı olmuş kişi, Allah’ın kaderine razı olan kadın anlamına gelir.
Azra: Yine iffete tekabül eden, namuslu ve tertemiz kadın anlamındadır. Kirlerden arındırılmış, masum manasında.
Zehra: En yaygın ismidir. Gül yüzlü, parlak yüzlü, çiçek simalı anlamlarına gelir. O, Efendimiz’in kokladığı bir çiçek gibidir adeta.