SELAMUNALEYKÜM MİSAFİR!
Sitemizden
yararlanmak we bu ailenin bir parçası olabilmek için lütfen üye olunuz!


SELAMUNALEYKÜM MİSAFİR!
Sitemizden
yararlanmak we bu ailenin bir parçası olabilmek için lütfen üye olunuz!


Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Habbab bin Eret'in (ra) Katlandıkları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
( S_i_d_e_l_y_a )

( S_i_d_e_l_y_a )


Mesaj Sayısı : 268
Kayıt tarihi : 08/09/09

Habbab bin Eret'in (ra) Katlandıkları Empty
MesajKonu: Habbab bin Eret'in (ra) Katlandıkları   Habbab bin Eret'in (ra) Katlandıkları Icon_minitimeCuma 30 Ekim 2009, 08:58

İslâm ile şereflenen ve Allah için işkence edilen ilk Müslümanlardan olan Hâbbab b. Eret Müslüman olduğu açıkladığında ilk işkence edilen sahabeler arasında idi. İslam dinini tercih ettiği için işkenceye maruz kaldığında daha on beş yaşlarında idi. On beş yaşlarındaki bir delikanlının dini için tüm işkencelere katlanması onun ne derece bir imana sahip olduğunun göstergesidir

Ona demir zırh giydirerek kızgın güneşin altına bırakıyorlar, o da zırhın sıcaklık ve hararetinden kan ter içinde kalıyordu. Çoğu zaman kızgın kumlar üzerine sırt üstü yatırılırdı. Bu yüzden etleri çürüyüp dökülmüştü. O bir kadının kölesi idi. Kadın onun Peygamber (SAV) ile görüştüğünü öğrenince ceza olarak bir demiri kızdırmış ve bu mübarek insanın alnını dağlamıştı.

İşkencenin dayanılmaz bir hal aldığı, müşriklerin şiddetli baskı yaptıkları bir zaman Habbab Kabe\'nin gölgesinde örtüsüne bürünmüş oturan Hz. Peygamber\'in yanına geldi; \"Allah\'a bizim için dua buyurmaz mısın\" dedi: Hz. Peygamber yüzü kıpkırmızı halde doğruldu, şöyle buyurdu: \"Sizden önceki ümmetlerde bir adam demir tarakla taranır ve sinirleri kemiğinden sıyrılırdı da bu işkence onu diniden döndürmezdi. Testere başının saç ayırımına konur ve iki parçaya bölünürdü; bu da o adamı dininden döndürmezdi. Allah muhakkak bu dini tamamlayacaktır. San\'â\'dan kalkan yolcu Hadramevt\'e içinde Allah korkusundan başka hiç bir korku olmadan gidebilecek\" (Buhârî, Menâkıbu\'l-Ensâr, 29). Bütün bu işkencelere katlanan Habbâb bir gün halinden şikâyetçi olmamış, İslâm\'ın zafer yıllarında, çektiği işkenceleri reklam ederek insanların teveccühünü kazanmaya çalışmamış, mükafatı yalnızca Allah (c.c.)\'dan istemiştir.

Hz. Ömer hilafeti sırasında ondan çektiği sıkıntıları anlatmasını istemiş, o da sırtını açıp gösterince Hz. Ömer; Ben böyle bir sırt kimsede görmedim demişti. Habbab ise; “Beni ateş korları üzerine koyarak sürüklerlerdi. Sırtımdan çıkan yağ ve kanlarla ateş sönerdi” buyurmuştu..

O asil ruh, bu kadar çile çekmesine rağmen gül devrini görmeyi hiç arzulamamıştı. Hatta, fetih dönemlerine eriştiği yıllar; “Allah etmesin, çekmiş olduğumuz eziyetlerin mükafatı dünyada iken mi veriliyor” der, gözyaşlarına boğulurdu.

Hicretin 37. senesinde vefat eden ve Kufe’de defnedilen bu şanlı sahabenin mezarına uğrayan Hz. Ali şöyle demişti; “Allah Habbab’a rahmet etsin. Kendi isteği ile Müslüman oldu., severek hicret etti. Ömrünü cihadla geçirdi ve musibetlere sabretti. Kıyameti hatırlayan, hesap vakti için hazırlık yapan, geçinecek kadar mala kanaat eden ve Mevlasını razı eden kimseye ne mutlu.”

Habbab bin Eret'de dini için her şeyini feda eden sahabelerdendi. Bu asırdaki gençlerle on beş yaşlarında ki Habbab bin Eret arasındaki farkı nasıl izah edebiliriz? Her şeye rağmen bu nesil arasından Halid Bin Velidler, Mus’ab Bin Umeyrler meydana çıkması için sıkıntı çekilmesi gerekiyorsa varsın bu sıkıntı çekecek olan biz olalım. Eğer biz de ikinci asr-ı saadet sarayının işçileriysek, karşılaştığımız sıkıntılar esnasında, bu sıkıntıların sahabelerin yaşadıklarının yanında ne kadar küçük kaldığını hatırımızdan çıkarmayalım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Habbab bin Eret'in (ra) Katlandıkları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: İslâm-i Konular :: Ashab-ı Kiram Efendilerimizin Hayatları-
Buraya geçin: