SELAMUNALEYKÜM MİSAFİR!
Sitemizden
yararlanmak we bu ailenin bir parçası olabilmek için lütfen üye olunuz!


SELAMUNALEYKÜM MİSAFİR!
Sitemizden
yararlanmak we bu ailenin bir parçası olabilmek için lütfen üye olunuz!


Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Asr-ı Saadetteki Özürlü Sahabeler

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
( S_i_d_e_l_y_a )

( S_i_d_e_l_y_a )


Mesaj Sayısı : 268
Kayıt tarihi : 08/09/09

Asr-ı Saadetteki Özürlü Sahabeler Empty
MesajKonu: Asr-ı Saadetteki Özürlü Sahabeler   Asr-ı Saadetteki Özürlü Sahabeler Icon_minitimeCuma 30 Ekim 2009, 09:00

Asr-ı Saadetteki özürlü sahabeler

Bugüne değin sahabilerin hayatına ilişkin birçok kitap okumuş ve onlarla ilgili pek çok kıssa dinlemiş olabilirsiniz. Ancak Peygamberimiz Hz. Muhammed (sas) döneminde yaşayarak O’nu gören ve sohbetlerinde bulunan sahabilerden bir kısmı var ki diğer sahabilerden oldukça farklı.

Hatta bir kısmı Peygamberimiz’i ‘görememişler’ bile. Bu sahabilerin diğer sahabilerden fizikî olarak farklılıkları ortopedik ve görme özürlü olmalarına dayanıyor. Prof. Dr. Ali Seyyar, biri hanım olmak üzere 28 engelli sahâbinin hayatını ve Peygamberimiz’in onlara yaklaşım biçimini “Yıldızlar Engel Tanımaz-Bedensel Özürlü Sahâbilerin Hayatı” isimli kitabında bir araya getirdi.

“Peygamberimiz’in vefatına yakın en az yüz binin üzerinde sahabi yaşıyordu. Bugün olduğu gibi o dönemde de toplumun %10’u özürlü ise, en az on bin tane özürlü sahabi vardı. Peygamberimiz özürlülere pozitif ayrımcılık uygulayan ilk kişidir” diyen Seyyar, Peygamberimiz’in engelli sahabilerle şakalaştığını, onlara özel bir şefkat ve ilgi gösterdiğini söylüyor. Peygamberimiz’in ve sahabilerin hayatından az bilinen bir kesit daha böylece aydınlanmış oluyor...

Yıldızlar engel tanımaz

Peygamberimiz Hz. Muhammed (sas) döneminde yaşayarak Allah Rasûlü’nü gören, O’nun mübarek atmosferine girerek sohbetlerinde bulunan iman ehli kimselere sahabi deniyor malumunuz. Birçoğumuz sahabilerin hikâyelerini dinleyerek ve hayat tarzlarını kendimize örnek alarak büyüdük. Peygamberimiz’in güneşinden istifade ederek O’ndan aldıkları manevi feyzle, insanlar içinde Allah’a manen en yakın olma üstünlüğünü elde eden sahabiler için de bir grup var ki, onlardan çoğumuz haberdar bile değiliz. Bu sahabilerin diğer sahabilerden fiziki olarak farklılıkları ortopedik ve görme özürlü olmaları… Sakarya Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ali Seyyar, bugüne değin pek işlenmeyen bu konuyu Aşiyan Yayınların’dan çıkan “Yıldızlar Engel Tanımaz-Bedensel Özürlü Sahabilerin Hayatı” isimli kitapta topladı.

Birisi hanım olmak üzere toplam 28 ortopedik ve görme engelli sahabiyi anlatan kitap, Peygamberimiz’in özel ihtiyaç sahibi insanlara gösterdiği şefkat ve ilginin boyutunu da ortaya koyuyor.
Hayatlarını araştırdığı 27 engelli sahabiden kısa boyu ve ince bacakları ile dikkatleri çeken Hz. Abdullah bin Mesud’un kendisini çok etkilediğini söyleyen Ali Seyyar, kutsal topraklara yaptığı ziyaret esnasında da onu rüyada görme şerefine nail olduğunu zikrediyor. “Hatta bu kitabın yazılması, buna da bağlanabilir. Hayatını incelediğimde ona karşı hayranlığım daha da arttı. O, bünyesinin tüm çelimsizliğine rağmen Kureyş müşriklerinin bulunduğu Kâbe’ye gitmiş ve orada alenî olarak Kur’an okumuştur. Büyük işkence gören İbn-i Mes’ud, iyileşir iyileşmez tüm uyarılara rağmen yine aynı kahramanlığı göstermiştir.” diyen Seyyar, hepimizin çeşitli sebeplerle özürlü olabileceğini, önemli olanın özürlülük imtihanı karşısında nasıl bir tavır göstermemiz gerektiği noktasında düğümlendiğini ortaya koyuyor. Kitabın amacı da bu zaten. Peygamberimiz’in sünnetinden ayrılmayan bedensel özürlü sahabiler hepimiz için iyi bir model. İşte kitapta yer alan somut bir örnek daha: “Son nefesine kadar bedenine giren müzmin bir hastalıkla yatalak ve bakıma muhtaç halde 30 yıl yaşayan Hz. İmran bin Hüseyin, “Nasıl dayanıyorsun bu acılara?” diyen arkadaşına, “Benim için sağlık ve hastalıktan hangisi Allah’ın hoşuna giderse, benim hoşuma giden de odur! Otuz yıldır kendimde büyük bir huzur buldum.” diyebiliyordu. Bu sabır sayesinde Hz. İmran öyle manevî makamlara erişecekti ki, meleklerin tesbihlerini işitir hâle gelecekti. Melekler de, teselli olsun diye kendisine her gün selam getirecekti.

Peygamberimiz özürlü sahabilerle şakalaştı mı?

“Bedenî kusurları yüzünden çölde yaşamayı seçen Zahir isimli sahabi, Medine pazarında Peygamberimiz’i bir köşede beklerken, Peygamberimiz ona arkadan yaklaşır ve gözlerini kapatarak şakalaşır. Peygamberimiz’in o güne kadar hiç kimseye bu denli mesafesiz davranmadığını gören etraftaki Müslümanlar, bu ilginç manzarayı seyrederler. Kâinatın efendisi, bunu fırsat bilerek, çevreye yüksek sesle: “Bir kölem var. Satıyorum. Onu benden kim alır?” diye şakasını sürdürür. Zahir, “Ey Allah’ın elçisi, beş para etmez bir sakat köleyi kim satır alır?” deyince şaka bu andan itibaren biter. Peygamberimiz bütün ciddiyetiyle kendilerini sarmış olan kalabalığa seslenerek, şöyle der: “Ya Zahir, and olsun ki Allah ve Allah’ın Rasûlü katında senin değerin paha biçilmez! Bunun için biz de seni seviyoruz.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Asr-ı Saadetteki Özürlü Sahabeler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: İslâm-i Konular :: Ashab-ı Kiram Efendilerimizin Hayatları-
Buraya geçin: